Özgül öğrenme güçlüğünün beyindeki yapısal ve işlevsel farklılıklardan kaynaklandığını unutmayın ve farklılığından ötürü çocuğunuzu yargılamayın. Disleksili bir çocuk yaşıtlarına ayak uyduramadığının farkında olabilir ve çabalarının yetersiz olduğu hissine kapılabilir; bu durum okulu oldukça stresli bir deneyim haline getirebilmektedir. Bu sebeple öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar kesinlikle diğer çocuklarla kıyaslanmamalı, onlara karşı sabırlı ve hoş görülü olunmalıdır.
DİSLEKSİ TÜM HAYATI ETKİLİYOR MU ?
Disleksisi olan çocuklar eğitim hayatlarının başından itibaren “Aslında çok zeki ama…” ile başlayan cümleyi çok duyarlar. Aileler ve eğitimciler için kafa karıştırıcı olan ise çok daha zor şeyleri yapabilirken bir satır önce okuduğu kelimeyi bir sonraki satırda yanlış okumasıdır. Bu durum bazen çocuğun “yaramazlığına” ya da “dikkatsizliğine” bağlanır. Aslında sorun bu tespitlerden çok daha ciddi
DİSLEKSİDE UYKUNUN ÖNEMİ
Uyku her çocuk için önemlidir. Disleksi tanısı konmuş çocuklar ise gün içerisinde okuma, yazma ve okuduğunu anlama gibi becerileri yerine getirebilmek için daha fazla çaba harcadıkları için uyku düzenlerinin olması gerekir çünkü uyku gün içerisinde öğrenilenlerin pekiştirilmesine yardımcı olur ve öğrenmelerin daha kalıcı olmasını sağlar. Bu nedenle ebeveynlere çocukları yatmadan önce onlarla o gün ki
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ÇEKEN ÇOCUKLARIN MÜZİĞE YÖNELİK ODAKLANMA VE RİTME EŞLİK ETME DURUMLARI
Öner, A.K. (2006) yaptığı çalışmada melodik yapıları dikkat çekici olan, sözleri kolay ve anlaşılabilir olan şarkılarda çocukların müziğe odaklandığı görülmüştür. Bununla birlikte, öğrenme güçlüğü çeken çocukların çoğunun ritmik yapısı kolay ve fazla tekrarlı olan şarkılarda ritme eşlik ettiği saptanmıştır. Ayrıca müziğin öğrenme güçlüğü çeken çocuklara cesaret verici ve güven kazandırıcı olduğu düşünülmektedir. Bazı öğrenme güçlüğü
DİSLEKSİ TANISI NE ZAMAN KONULABİLİR?
Disleksi tanısı genellikle çocuk okula başladıktan 1-2 sene sonra konulması gerekse de disleksi belirtilerinin 5 yaşın altında da görülebileceğini gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Disleksili çocuk, çoğunlukla geç konuşan, söylenenleri anlamakta zorlanan, konuşması ve yazması kolay anlaşılmayan ve kelime haznesi sınırlı olan bir bireydir. Yavuzer, H. (2018). Çocuğu Tanımak ve Anlamak. İstanbul Remzi Kitabevi.
OKUMADA NÖROLOJİK SÜREÇ
İnsan beyninde bir şeyler okurken ne olduğunu, nasıl bir mekanizmanın çalıştığını 1950’li yıllarda Hodgkin ve Huxley tarafından mürekkep balıklarının dev aksonları üzerinde yapılan araştırmalar sayesinde keşfetmeye başladık. Prof. Maryanne Wolf okumanın doğuştan gelmediğini sonradan bulunmuş bir icada adaptasyon sağladığımızı söyler. Wolf beynimizin okuma-yazma sırasında 3 ilkeye bağlı olarak çalıştığını söyler. Bunlar; beyindeki eski yapılar arasında
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ YAŞAYAN ÇOCUKLARIN AİLELERİNE NOT
Hangi programı kullanırsanız kullanın, başarı kadar harcadığı çaba için de çocuğu ödüllendirin, yüreklendirin. Çocuğun ısrarlı ve sebatkâr olmayı öğrenmesi de çok önemlidir. Çaba göstererek başarıya ulaşma örnekleri yaşanmadığı sürece, öğrenilmiş çaresizlik içinde, ne yaparsa yapsın öğrenemeyeceğini düşünür. Oysa öğrenme güçlüğü olan bir çocuğun motive olması çok önemlidir, çünkü böyle bir sorunu olmayan çocuktan çok daha
OKUL DÖNEMİNDEKİ DİSLEKSİLİ BİREYLERDE GÖRÜLEBİLECEK BAZI ÖZELLİKLER
• Haftanın günlerini sayma, yirmiye kadar sayma, alfabeyi sayma gibi basit sıralamaları yapmakta, • ‘gel-sel’ gibi kelime kafiyelerini anlamada, • Aynı harfle başlayan kelimeleri hatırlamakta, • Telaffuz sırasında, • Elleriyle ritim tutarak şarkıya eşlik edip katılmakta, • Sözcükleri hatırlamakta • İnsanların, yerlerin isimlerini hatırlamada ve tarif edilen yolu hatırlamakta sıkıntılar yaşamalarıdır. Kentli, F. D. (2009).
DİSLEKSİDE ERKEN TANININ VE ERKEN TEDAVİNİN ÖNEMİ
Okuma güçlüğünde erken tanı, bir çocuğun 5-6 yaşlarına kadar gelişim alanlarının ve becerilerinin gözlemlenmesi yoluyla okuma yazma güçlüğü çekip çekmeyeceğinin belirlenmesidir. En yüksek etkiyi görebilmek için disleksinin mümkün olduğu kadar erken tanılanmasının genel bir gerçek olduğunu kişisel eğitim hedeflerini kolaylaştırmak ve erken müdahalenin etkilerini en yüksek seviyeye çıkartmak için, okuma güçlüğünün mümkün olduğu kadar erken
EĞİTİMCİLERE ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLAR İLE İLGİLİ ÖNERİLER
a) ÇEVRENİN DÜZENLENMESİ • Çocuğun oturduğu yerdeki dikkati dağıtıcı uyaranların az olmasına önem verilmelidir. • Çevrede yer alan materyaller çocuğa tanıtılmalıdır. • Çocuk, gerektiğinde kendisine yardımcı olabilecek bir arkadaşının yanına oturtulmalıdır. b) MATERYALLER • Okuma ve yazma ödevlerinde çocuk için düzenlemeler yapılmalıdır. (Yazı boyutu büyük, satır araları fazla olacak şekilde ayarlanabilir.) • Somut materyallerle, sözel