Disleksiye neyin ya da nelerin sebep olduğu tam olarak netliğe kavuşmuş değildir. Konuyla ilgili birçok hipotez bulunmakla beraber, bilimsel araştırmalar ve çalışmalar devam etmektedir. Şu ana kadar yapılan çalışmalar sonucunda dislekside bazı genlerin etkili olabileceği, buna bağlı olarak disleksinin gelişimsel ve kalıtımsal bir bozukluk olduğu düşünülmektedir.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜ FARK EDEBİLMEK
Erken tanı önemli olmakla beraber öğrenme güçlünün okul öncesi dönemde fark edilmesi zor olabilir. Genelde çocuklar ilkokula başladığında yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu anlaşılıp ailelerin bu duruma yönelik araştırma içerisine girdiği ve bir uzmandan yardım aldığı gözlemlenir. Ancak henüz okula başlamamış öğrenme güçlüğü bir çocukta da bazı belirtileri gözlemleyerek öğrenme güçlüğüne erken müdahale etmek mümkündür.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ İLERLEYEN YILLARDA KAYBOLUR MU?
Her çocuk birbirinden ayrı ve özel olduğu gibi öğrenme güçlüğü olan çocuklarda da durum aynıdır. Öğrenme güçlüğü, birbirinden farklı yönleriyle çocuklarda görülebilir.Bu yüzden okul öncesi dönemden fark edilmesiyle başlayacak ve ilerleyen dönemlerde de verilecek bir özel eğitimin çocuğun hem eğitimi hem de psikolojik sağlığı yönünden katkısı büyük olacaktır. Her çocuğun alacağı bu özel eğitimin programı,gelişimi
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜN GEÇ FARK EDİLMESİ NE GİBİ SONUÇLARA NEDEN OLABİLİR?
Erken fark edilemeyen çocuklarda okula devam etmede sıkıntılar, sosyal problemler, uyum problemleri görülmektedir. Bu nedenle çocukların yaşadıkları akademik başarısızlık, öğrenilmiş çaresizliğe dönüşmektedir. Olumsuz okul algısına sahip olmalarına neden olmaktadır. Bireylerin sağlıklı bir kimlik ve uygun rol edinim sürecini geciktirebilir ya da olumsuz etkileyebilir.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNDE PSİKO-SOSYAL DESTEK
Öğrenme güçlüğü olan bir çocuk akademik alanlar dışında birçok açıdan da sıkıntı yaşayabilir. Bunlardan en temeli aile ve okul çevresidir. Öğretmenin kendisinden yapmasını istediği görevleri yerine getirirken yaşayabileceği zorluk ve yapamadığı sırada yaşayacağı psikolojik gerilim, bunun sonucunda oluşabilen hiçbir zaman başaramayacağına dair algısı, ailesinin beklentileri ve aynı şekilde yaşayabileceği sıkıntılar en belirgin örnekler olabilir. Bu
DİSGRAFİ OKUMAYI ETKİLER Mİ ?
Disgrafi kendisini yazı şekillerinde gösterir. Örneğin, çocuk,harf boyutlarını doğru bir şekilde ayarlayamaz, uygun olarak kullanamaz. Harf arasındaki boşluklar ayarlanamazken, kelimeleri yanlış ve eksik yazmada disgrafili olan çocuğun yazısında gösterdiği diğer bir örnektir. Disgrafi tanısı almış bir çocukta okuma, okuduğunu anlama problemleri de görülebilir. Bir çocukta öğrenme güçlüğünün bir türü olduğu gibi birden çok türü de
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ İLE BİRLİKTE GÖRÜLEN SOSYAL-DUYGUSAL DAVRANIŞ SORUNLARI
Öğrenme güçlüğü normal ya da normal üzeri zeka düzeyine sahip bireylerin okuma, yazma, matematik gibi akademik alanlarda sorun yaşaması durumudur. Öğrenme güçlüğüne bazı sosyal- duygusal davranış sorunları eşlik edebilir. Bunlar; -Akranlarına uyum sağlayamama -Düşünmeden hareket etme -Sosyal rekabet duygusunun yaşının altında olması -Değişikliğe adapte olmakta sıkıntı yaşama -İletişim eksikliği ve bozukluğu -Duygulanım değişiklikleri -Zayıf beden
DİSLEKSİNİN TARİHİ
Disleksi ile ilgili ilk bulgular, 1896 yılında bir İngiliz doktor olan W. Pringle Morgan tarafından elde edildi ve British Medical Journal da yayımlandı. Morgan makalesinde 14 yaşında olan Percy adındaki erkek çocuğunun her zaman akıllı ve zeki bir tutum içinde olduğunu, yaşıtlarıyla kıyaslandığında oyunlarda hızlı olduğunu ve arkadaşlarından geride kalan hiçbir yönü olmadığını, ancak okuyamadığını
DİSLEKSİLİ ÇOCUKLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Disleksili çocuklar okumada akıcılığı yakalayamazken ayrıca dikkati toplama ve sürdürmede de sıkıntı yaşıyor. Akranlarına oranla daha çok kelime hatası yapma, uzun kelime ve cümleleri okurken zorlanmaları da ortak bulgular arasına giriyor. Bu çocuklar, okumayı genelde stresli bir görev olarak değerlendiriyor. Yapılan bazı çalışmalar sonucunda, bireylerin eğitim almasına rağmen akıcı bir şekilde okumada hala zorlandıkları fakat
DİSLEKSİDE ERKEN TANININ ÖNEMİ
İlkokulun son dönemlerinde özel öğrenme güçlüğü konulan çocukların yarısından azı başarılı bir gelişim gösterirken, tanının erken çocukluk döneminde konulduğu durumlarda çocukların çoğunun akranlarıyla aynı düzeye ulaşabildiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle disleksi tedavisinde erken tanı büyük önem taşır. Eğer tanının konulması orta öğretim dönemine kadar gecikirse tedavi süreci daha uzun ve zorlu gerçekleşir.