Okul çocuğun toplumsallaştığı en önemli kurumdur. Çocuğun özgüveninin gelişmesinde, sosyalleşmesinde, kimliğinin oluşumunda ve paylaşmayı öğrenmesinde okulun rolü oldukça fazladır. Çocuğun okulda yaşadığı başarısızlık akranları ile olan uyumunu, aile içi ilişkilerini ve kendi ruh sağlığını olumsuz olarak etkilemektedir. Ebeveynler sorunu görmezden geldiğinden, bir kısmı nereden yardım alacağını bilemediğinden, bir kısmı da gerek doktorlar gerekse de okul rehberlik servislerince yanlış yönlendirildiğinden okul sürecinde sorun yaşayan öğrencilere tanı koyma süreci gecikmektedir. Öğrenme güçlüğünü erken yaşta belirlemede ve müdahalede, okulöncesi kurumlardaki eğitimcilerin, birinci sınıf öğretmenlerinin ve çocuk doktorlarının çok önemli rolleri vardır. Eğitimcilerin öğrenme sorunu olan çocuğu erken fark etmesi ve onun diğer çocuklardan daha farklı öğrenme stillerine sahip olduğunun farkında olması, öğrenme güçlüğü olan çocuklara özel olarak hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim programı ve farklı değerlendirme yöntemlerini de beraberinde getirecektir. Eğitimcilerin, göstereceği bu çaba ile öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler, erken müdahale şansı yakalayarak yaşanan olumsuzluklar en aza indirilebilecektir.