İlkokulda “okuma-yazma ve aritmetikle ilgili üç temel becerinin kazanılması” bu evredeki çocuğun başarması gereken en önemli görevdir. Son çocukluk dönemindeki çocuklar artık düşündükleri ve merak ettikleri çeşitli becerileri öğrenmeye başlar. Bir anlamda düşündüklerinin işlevsel düzeyde gerçekleşmesi onlara haz verir. Örneğin, sözcükleri dilediği biçimde kullanabilmesi, yazı yazmayı öğrenmesi, resimli öykü kitaplarını okuyabilmesi, sayıları toplayabilmesi çocuğa haz veren beceriler arasında sayılabilir.
Okuma becerisinin gelişimi, bir görsel motor semboller serisini sözlü veya sözsüz olarak ses dizelerine çevirme süreci olarak tanımlanabilir. Okumaya hazırlık, çocuğun okumaya başlamak için gerekli tüm bilgi ve becerilere sahip olması anlamını taşır. Okumada en etkili faktör, görsel ve işitsel dil merkezleri arasındaki ilişkinin iyi bir şekilde gelişmesidir. Ancak bu durumda yazıya bütünüyle bakmak, izlemek, okumak ve anlamak mümkün olacaktır.
Yazma becerisinin gelişimi, sözlü veya sözsüz konuşma seslerini, karşılıkları olan görsel motor sembollere çevirme sürecidir. Eli kullanmada yetkinlik, tam olarak gelişmiş bir görme yeterliliği, dikkati yoğunlaştırma ve dile ilişkin bir kavrayış, ustalıkla yazabilmek için çok önem taşıyan niteliklerdir. Yaşamın ilk yıllarında bebeğin oynadığı oyunlar, ellerini ve parmaklarını kullanma becerisini geliştirir ve ince motor gelişimine katkı sağlar. Çocuk 3-5 yaşa geldiğinde artık kalemi tutmaya ve karalamalar yapmaya, gördüğü şekilleri kopya etmeye ve resim çizmeye başlar.
Aritmetik becerisinin gelişimi, sayı kavramının gelişmesi ile ilgilidir. Çocuk sayı kavramının gerçekte ne ifade ettiğini tam olarak kavramasından çok daha önce günlük söz dağarcığının bir parçası olarak sayıları kullanmaya başlar. Sayıların değişmez sabit bir sırayı izlediğini anlaması ise sayı kavramı gelişiminin bir sonraki aşamasını oluşturur. Sıralama mantığından sonra ise çocuk, “küçük-büyük” ve “az-çok” kavramlarını algılamaya başlar. (Yavuzer, 2000).