Hiç kuşkusuz okuma akademik yaşantının en temel yapı taşlarından biridir. Her insan okul hayatına okuma-yazma öğrenmeye çalışarak başlamaktadır. Okuma düzeyinin istenilen seviyede olması önemli bir konudur. Bir öğrencinin okuma alanında zorluk yaşaması diğer akademik derslerde de sorun yaşamasına neden olabilir. Ders başarısındaki bu düşüş ister istemez öğrencinin benlik algısını olumsuz yönde etkilemekte ve hatta o öğrencinin düşük benlik algısından kaynaklı davranış problemleri sergilemesine sebep olabilmektedir. Eğer öğrenciye sabırla ve anlayışla yaklaşılmazsa okulu bırakma, depresyon, anksiyete, panik atak gibi davranış bozuklukları ile karşı karşıya gelinebilir. Bu noktada öğrenciyle iyi bir iletişime sahip olmak, onun ihtiyacını anlayıp gereken şekilde karşılamak yapılacak en önemli adımları oluşturmaktadır.