Yazılı sembolleri anlamlandırma süreci olarak tanımlanan okuma, birçok bilişsel ve dilsel beceriyi içeren karmaşık bir görevdir. Okuma süreçlerini ayrıntılı olarak inceleyen çalışmalara bakıldığında, okumanın en önemli amacının anlama olduğu ve okuma etkinliğinin başarılı olması için okuyucuların yalnızca çözümleme yapmalarının yeterli olmayacağı, aynı zamanda çözümledikleri sözcükleri uygun şekilde anlamlandırmaları gerektiği, aksi takdirde okuma güçlüklerinden söz edilebileceği araştırmacılar tarafından vurgulanmaktadır. Alan yazında yapılan araştırmalarda, okuyucuların farklı nedenlerden dolayı okuduğunu anlama becerisinde güçlükler yaşadıkları ve yüksek bir okuduğunu anlama performansına sahip olabilmeleri için hem kelime hem de cümle düzeyinde etkin işlemleme yapabilmenin gerekliliği vurgulanmaktadır. Okuyucuların okuma yaparken öncelikle cümlelerde yer alan kelimeleri doğru şekilde işlemlemeleri, ardından bu kelimeleri cümlelerin sözdizimsel özellikleri bağlamında analiz ederek cümle düzeyine taşımaları ve cümlede verilmek istenen mesajı doğru şekilde algılamaları gerektiği belirtilmiştir. Yapılan araştırmada okuma güçlü¬ğü olan öğrencilerin toplam cümle anlama puanlarının, okuma güçlüğü olmayan öğrencilere göre daha düşük olduğu görülmüştür. Elde edilen bu bulguyu açıklamak için ilgili alanyazına bakıldığında, bu durumun daha çok okuyucuların sesbilgisel bilgi ve becerilerindeki ve dola¬yısıyla da kelime işlemleme becerilerindeki sınırlılıkları ile açıklandığı görülmektedir. Bu çalışmaya katılan okuma güçlüğü olan öğrencilein cümle anlama için gerekli olan sözdizimsel bilgi ve becerilerde okuma güçlüğü olmayanlara göre belirgin sınırlılıkları olduğu görülmüştür. Okuma güçlüğünün nedenlerini bilmek etkili stratejiler geliştirebilmek açısından önem taşımaktadır.