Disleksik öğrenciler, devlet okullarındaki öğretmenlerin çoğunluğu
tarafından kendilerine nasıl davranıldığından şikayetçi olduklarını
söylemektedirler. Öğretmenlerin kendilerine karşı sabırlı olmadıklarını, fazladan
ilgi göstermediğini, ancak onlara sınıftaki diğer öğrenciler gibi davrandıklarını
hissetmektedirler. Ayrıca, bazı öğretmenlerin disleksik öğrencileri utandıran
olumsuz yorumlar kullandıklarını da belirtmişlerdir. (Humprey,2003)
Aynı zamanda öğretmenlerin disleksi ile ilgili bilgilerinin olup olmaması, konuya
ne kadar hakim oldukları özel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar için oldukça
önemli bir konudur. Güncel araştırmalar (Humprey,2003) tarafından yapılan
çalışma, Birleşik Krallık ve İrlanda'daki öğretmenlerin, verilerini haritalamak için
nedensel modelleri kullanarak disleksiyi nasıl kavramsallaştırdıklarını
karşılaştırdı. Ana akım öğretmenlerin çoğunun "disleksiyi nasıl tanımlarsınız?"
Sorusu sorulduğunda davranışsal tanımları kullandıklarını buldular.
İngilteredeki öğretmenlerin yarısından fazlası disleksi ile ilişkili temelde yatan
davranışsal ve bilişsel zorluklardan bahsetmedi. Belirli zorluk alanları hakkında
daha fazla araştırıldığında, sonuçlar öğretmenlerin “fonolojik farkındalık
eksikliğine” öncelik vermediklerini ve bellek zorluklarından bahsetme
olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösterdi. (Hoskins,2015)
Bununla birlikte, bazı çalışmalar öğretmenlik mesleğinde disleksi
hakkında daha bütünsel bir anlayış olduğunu bildirmiştir. Örneğin,
araştırmalarda, Birleşik Krallıkta 36 öğretmen ve öğrenme destek asistanıyla
odak grupları gerçekleştirmiş ve onlardan disleksinin bir tanımını vermelerini
istenmiştir. Odak grubu katılımcıları, davranışsal semptomları açıklamak için
biyolojik ve bilişsel tanımlarla ilgili tanınan tüm seviyelere değindiler. Bununla
birlikte, araştırmacılar, bireyler arasındaki anlayışın farklı olduğunu belirtti. Bu
çalışmadaki katılımcı sayısının az olması nedeniyle, öğretmenlerden disleksinin
bir tanımını vermeleri istendiğinde, öğretmenlerin her seviyedeki disleksiyi
tanımlayıp tanımlamadıklarını daha fazla araştırmak gerektiği düşünüldü.
(Hall,2017)
Yapılan bu araştırmalarla, disleksi hakkında eksik bilgiye de sahip olan
çok sayıda öğretmen görülmüş olup, öğretmen ve alanda çalışan uzmanların
konu hakkında her yönden bilgi sahibi olmasının hem disleksinin kendisi hem de
çocukların psikolojisi için önemli olduğu düşünülmüştür. (Hudson, 2016)
Kaynakçalar:
Hall S., 2017, The difference between structure and semi-structured interviews in
qualitative research, viewed 21 June 2016, from
Hudson R.F., High L. & Otaiba A., 2007, Dyslexia and the brain: What does current
research tell us?, viewed 12 May 2016, from
Humphrey N., 2003, ‘Facilitating a positive sense of self in pupils with dyslexia: The
role of teachers and peers’, Support for Learning 18(2), 130–136.
Hoskins G.A., 2015, ‘Exploring the learning experiences of grades 6–9 dyslexic
school learners in a long term remedial school’, unpublished master of education,
University of South Africa.