Uyumsal davranış kişinin bulunduğu ortama uyum sağlama yeteneği anlamında kullanılmaktadır. Birçok davranış türü, uygunsuz uyumsal cevaplardan kaynaklanabilir. Mesela, bir çocuk öğretmen soru sorduğunda cevabı bilmiyorsa -ayağa kalkıp sınıfta koşmak gibi- uygunsuz bir davranış göstererek yanıt vermeyi giderebilir. Öğretmen çocuğun bu davranışını ‘hiperaktif’ olarak not alması ve başka bir çocuğa sorması ile diğer çocuğa göre yanlış cevap vermesini engelleyecek bu uygunsuz davranış aslında uyumsal olabilir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda Uyumsal davranışın belirli yönlerine ilişkin pek çok çalışma yapılmıştır. Bunlar arasında, görev yönelimli, yıkıcı davranışlar, hiperaktivite ve öğretmen etkileşimleri yer alır.
Görev yönelimi dikkatin bazı farklı yönleri arasındaki etkileşimdir. Öğrenme güçlüğü olan ve olmayan çocuklar arasında bir görevin başından kalkmadan durma süresi değişmektedir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda %30-60 arasında iken olmayanlarda %60-85 arasındadır. Yani sınıf içi görevleri tamamlamada öğrenme güçlüğü olan çocuklar diğer öğrencilerden belki de iki kat süreye ihtiyaç duyarlar. Bu zaman farkı, dikkat dağınıklığı ve görevin uygun yönlerine katılma becerisinin eksikliği ile birleşince genel görev yöneliminde açık olur.
Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda yıkıcı davranış sergileme oranı diğer çocuklara göre fazladır veya azdır diyebileceğimiz kesin çalışmalar yoktur. Yıkıcı davranışı tanımlama -aşırı davranışsal sorunlar- biçimi bile çalışma sonuçlarını etkilemektedir.
Hiperaktivite, öğrenme güçlüğü olan çocukların önemli bir özelliği olarak ele alınsa da çok az sayıda araştırma hiperaktivitenin öğrenme güçlüğü olan çocuklarda yaygın olduğunu göstermiştir. Öğrenme güçlüğüne eşlik eden dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin(DEH)hiperaktivite seviyesini etkilediği bulgulanmıştır.
Öğrenme güçlüğü çeken çocukların görev yönelimi, yıkıcı davranış ve hiperaktivite sorunları gibi Uyumsal davranışları olması öğretmenlerde bir kaygı oluşturmaktadır. Ayrıca son zamanlarda yapılan araştırmalarda, öğretmenlerin öğrenme güçlüğü çeken çocuklarla diğer çocuklara göre daha sık etkileşime girdiği bulgulanmıştır. İlk zamanlarda bunun sebebi öğrencinin uyumsuz davranışlarına daha sık müdahale etmek zorunda kalmaları gösterilirken son yıllarda diğer öğrencilerle aynı şekilde etkileşime geçtikleri bulgulanmıştır.