Akran zorbalığı, birbirileri arasında akademik veya fiziksel güç dengesizliği görülen
çocuklar arasında, birinin diğer kişiye isteyerek ve bilinçli olarak farklı yollarla zarar verdiği
,devamlılığı olan agresif bir davranış biçimidir ( Olweus, 1993).
Okulda edinilen deneyimler ve paylaşımlar, çocukların ve gençlerin sosyal çevre edinmesinin
yanı sıra, onların sosyal yeteneklerini ilertletmeye; fiziksel, bilişsel ve emosyenel
gelişimlerini desteklemeye yönelik olanak sağlar (Yöndem ve Tokinan, 2007). Ancak,
şiddetin ve zorbalığın olduğu okullarda bu olanaklar yok olup, okul deneyimi çocuklar için
tehlikeli veya yıkıcı hale bürünebilir.
Akran zorbalığı sürecinde iki rol vardı: mağdur rolü ve zorba rolü. Mağdur
(kurban); diğerlerinin davranışlarından süreğen olarak zarar görüp, maruz kaldığı
Davranışları engelleyebilecek veya karşı koyabilecek yetenek, durum ve
olanaklardan yoksun olan taraftır (Pişkin,2002). Zorba taraf ise karşı tarafa
süreğen zarar verici davranışları uygulayan taraftır (Ayas ve Pişkin, 2007).
Akran Zorbalığı, zorbalığın alt türüdür. Ülkemizde, 2000’li yılların başından itibaren yapılan
araştırmalarda ve incelemelerde öne çıkıp, ele alınan bir kavramdır. Akran zorbalığı
farklı cinsiyet, ırk, din veya beceri gibi nedenlerle daha güçsüz algılanan çocuğun akranları
tarafından bilinçli , tekrarlayan şekilde fiziksel, duygusal, sözel ya da cinsel açıdan
olumsuz olarak nitelendirilen davranışlara maruz bırakılması şeklinde
tanımlanmaktadır (Akço vd , 2004).
Gösterilen bir davranışın zorbalık olarak nitelendirilebilmesi için bazı özelliklerin ve
koşulların olması gerekmektedir (Olweus, 1994). Bunlar;
Agresif davranışın bilinçli şekilde, zarar verme niyeti ile gösteriliyor
olması,
Davranışın devamlılık özelliğinin olması, davranışın sadece tek sefere mahsus
olmaması ve yinelenmesi,
Zorba rolü ve mağdur rolü üstlenen kişiler arasında psikolojik, tinsel veya fiziksel güç
eşitliğinin olmaması,
Zorba davranış gören mağdurun, zorbaya ve etrafına yönelik
kendisini savunmasız ve çaresiz hissetmesi gerekir.
Belirtilen devamlılık ifadesi zorbalığı kişiler arasında yaşanan anlaşmazlıklardan veya
kavgalardan farklı kılan en temel özelliktir. Çocuklar arasında devamlılığı olmayan kavga ve
anlaşmazlıklar zorbalık şeklinde değerlendirilmezken; devamlı olarak aynı kişiler, belli
kişiler tarafından olumsuz davranışlara maruz bırakılıyorsa, durum zorbalık olarak
değerlendirilmektedir (Olweus , 1994).
Zorba davranışlar çocukların stresli hissetmesine sebebiyet verir. Öğrencilerin akademik
başarılarında problemler meydana getirir .Zorbalık yaşayan öğrenciler, özgüven problemi,
sosyal hayatlarında bozulmalar, akademik başarılarında düşüşler yaşamaktadır (Çınkır, 2006).
Zorbalık kavramı, çoğunlukla okul çağı çocuklarının fiziksel
ve psikolojik gelişim evrelerini negatif etkilemektedir (Ayas, 2012 ; McDougall, 1999 ).
Disleksi tanısına sahip çocukların akademik alandaki başarısızlıkları onların akranları
tarafından güçsüz olarak algılanmasında rol oynayabilmektedir. Bu durumun, onları okulda
zorbalığa uğramaya daha yatkın hale getirme ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Zorbalığa maruz kalan çocukların özellikleri şunlardır (Güner, 2009)
Akademik başarılarında düşüş
Dikkat dağınıklığı
Özgüven problemleri
Çekingen veya dominant davranışlar gösterme
Fiziksel veya psikolojik stres belirtileri
Suçluluk, utanma, kaygı duygularını hissetme
Dünya Sağlık Örgütü depresyonu ; depresif ruh hali, ilgi ve zevk
almanın düşmesi, enerji yoksunluğu, uyku veya iştah düzeninin değişmesi, yoğun suçluluk
hissi yaşama gibi semptomlarla karakterize edilen sık görülen mental bir hastalık şeklinde
tanımlanmaktadır (The World Health Report, 2001).
Depresyon yaşayan çocuklar mutsuz gözükürler, hareketleri yavaşlar ve ses
tonları alçalır. Kendilerini olumsuz cümlelerle ifade ederler: “ ben iyi bir çocuk değilim” ,
“ben aptalım” gibi. Akademik başarıları azalır, okul dışı ve sosyal etkinliklere
Katılmak istemezler. Somatik olarak karın ve baş ağrıları yaşayabilirler (Türkbay,2004).
Depresyon yaşayan çocuklarda yoğun olarak keder, hüzün, mutsuz olma, değersizlik
hissi bulunur (Sadock vd., 2014) Ayrıca,
dürtüsel çocuklar öfke krizleri ve saldırgan davranışlar gösterebilirler (Akdemir, 2017).
Çocuklar okul çağında ailelerine ve öğretmenlerine karşı ezilme ve yenilmişlik duygusunu
hissedip, akademik hayatında başarısızlık gösteridiği durumlarda kendini suçlayabilir.
Kendini suçlama hissi onu depresyona sürükleyebilir (Çakmaklı,1997).
Başarısızlık ve bunun getirisi olan olumsuz duyguları sıklıkla deneyimleyen disleksi
çocukların yaşadığı akademik başarısızlıklar, dışlanma ve duygusal sorunlar onları
depresyona meyilli hale getirmektedir (Morgan, 1989).
Baybörü (2019) yapmış olduğu çalışma sonucunda öğrenme güçlüğü tanısına sahip olan
çocuklarda; çocukluk dönemi depresyonu ve akran zorbalığına maruz kalmak arasında pozitif
yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşmıştır. Yani, disleksi tanısı olan çocukların
akran zorbalığına maruz kalmaları ile birlikte depresyona girmeleri ihtimali artmaktadır.
KAYNAKÇA
Olweus D. (1993). Bullying at School: What we Know and What we Can Do.
Cambridge MA: Blackwell, 8-13
Pişkin M. (2002). Okul zorbalığı: Tanımı, türleri, ilişkili olduğu faktörler ve
alınabilecek önlemler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, 2002;
2(-): 531-562.
Akço, S., Aksel, Ş., Arman, A.R., Beyazova, U., Dağlı, T. (2004). Çocuk istismarı ve
ihmali uygulama kitabı. İstanbul: Türk Adli Tıp Kurumu-Unicef. S:104-200
Olweus, D. (1994). Bullying at school, in Aggressive behavior, Springer, 97-130
Ayas, T. (2012). The Effect of Parental Attitudes On Bullying And Victimizing
Levels Of Secondary School Students. Procedia-Social and Behavioral
Sciences, 55, 226-231.
Çınkır Ş. Okullarda Kabagüç (2006). Türleri, Etkileri ve Önleme Stratejileri, 1.
Şiddet ve Okul: Okul ve Çevresinde Çocuğa Yönelik Şiddet ve Alınabilecek
Tedbirler Uluslararası Katılımlı Sempozyumu Bildiri Özetleri,17-44, İstanbul.
Güner, F. (2009). İlköğretim 7.Sınıf Öğrencilerinden Akran Zorbalığı Zorba Ve
Kurbanlarının Okul Başarı Düzeyleri ve Sosyometrik Statülerinin
Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, 54-61 ,Kafkas Üniversitesi.
Türkbay, T. (2004). “Çocukluk Çağı ve Gençlik Depresyonu”, Mayo Clinic
Depresyon. Güneş Kitabevi. Ankara
Sadock B.J, Ruiz R, Sadock V.A. Kaplan. (2014). Sadock's Synopsis of Psychiatry:
Behavioral Sciences/clinical Psychiatry, Lippincott Williams & Wilkins:.74
Akdemir D. (2017). Duygudurum Bozuklukları. M. Yurdakök, Yurdakök Pediatri.Güneş Tıp
Kitapevleri, Ankara.
Çakmaklı, K . (1997). Psikososyal sağlığın korunması, Deha Matbaacılık. İstanbul.