Başarısızlığın kabul edilemeyecek bir durum olduğunu hissettiren ortamlarda, bu güçlük ile başa çıkabilmek oldukça zordur. Bu sebeple, başarısızlık karşısında yapılması gereken ilk şey, ebeveynlerin çocuğa bunun yeteri kadar çaba gösterildikten sonra aşılabilecek bir durum olduğunu fark ettirmesidir. Başarısızlık karşısında anne-babaların çocuğu sert bir dille eleştirmesi, suçlayıcı bir dil kullanmaları, oyun ve tatil zamanlarını kısarak ya da ortadan kaldırarak cezalandırmaları yanlış bir tutum olacaktır. Çocukların bilişsel düzeyde yaşadığı okul başarısızlığı durumu, duygusal ve sosyal dünyalarına zarar verecek şekilde karşılanırsa bu daha büyük sorunlara yol açacak ve okul başarısızlığının ortadan kaldırma durumuna ket vuracaktır.
Başarısız olan çocuğa yardım etmek isteyen anne ve babalar, çocuğun ders çalışmasına ve ödevlerini yapmasına yardımcı olarak, ona özel ders gibi ek imkanlar sunarak ya da tüm ev ve hayat düzenlerini çocuğa göre programlayarak destek olmaya çalışırlar. Asıl yapılması gereken, çocuğa kendi sorumluluğunu almasının öğretilmesidir. Ebeveynler bu konuda çocuğa model olmalı, çocuğun çalışması için kendini güvende hissettiği bir ortam yaratmalı, zamanı iyi programlamayı öğretmeli, ilgili ve sıcak bir şekilde ihtiyacı olduğu düzeyde yardımcı olmalıdır.
Çocuğun başarısızlığına neden olabilecek pek çok sayıda etken iyi değerlendirilmeli ve buna göre önlem alınmalıdır. Başarısızlığa yol açabilecek aile hayatında yaşanan problemler, anne-baba ilişkisi, teknoloji ile geçirilen vakit, okul hayatının ve bilgi aktarımının çocuğun öğrenme stiline uygunluğu, öğretmen ile olan ilişki gibi etkenler okul başarısını olumsuz yönde etkileyecektir. Ek olarak, organik kökenli ya da psikolojik olabilecek, çocuğun duygu dünyasını ve sosyal yaşantısını da olumsuz etkileyen bir durum olup olmadığına dikkat edilmeli. Böyle bir durum karşısında uzman desteğine başvurulmalıdır.