Disleksi tanısı genellikle çocukların okula başladığı ilk yıllarda konulur. Bunun sebebi disleksi semptomlarının çocukların eğitim hayatı ile birlikte daha aktif bir şekilde gözlemlenmesidir. Ancak bazı durumlarda çocuklar dikkatli bir şekilde takip edildiklerinde ve yaptıkları ya da yapamadıkları davranış örüntüleri incelendiğinde okulöncesi dönemde de disleksi tanısı koyulabilmektedir. Çocuklarda gelişimsel ya da bilişsel bir problem olmadığı halde; konuşmanın gecikmesi, kelimelerin olduğundan farklı söylenmesi, sağ-sol yön kavramlarında karışıklıklar yaşanması gibi durumlar disleksi semptomları olabilir. İlkokul döneminde ise okuma yazmada güçlük yaşanması, harflerin birbirine karıştırılması en sık görülen disleksi belirtileridir. Çocukluk ve ergenlik döneminde görülebildiği gibi yetişkinlik döneminde de disleksi semptomları gözlenebilir.
Disleksi tedavi sürecinde ise erken teşhis oldukça önem arz eder. Çünkü teşhis ne kadar erken konulursa kısa zamanda daha fazla yol kat edilecektir. Bu noktada ailelere ve sınıf öğretmenlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir.