Öğrenme bozukluğunun sıklığı ve yaygınlığı
hakkında epidemiyolojik çalışmalar birbirinden oldukça farklıdır. Okul çağı çocuklarında %5 oranında olduğu, ancak genel olarak oldukça farklı sonuçlar (%1-33) bildirildiği görülmektedir.
Öğrenme bozukluğu ile ilgili yapılan çalışmalarda erkeklerde kızlara oranla daha fazla görüldüğü gösterilmişti, ancak daha sonra kızlarda da erkeklere yakın oranda görüldüğü ileri sürülmeye başlandı. Amerika Birleşik Devletleri’nde(ABD) yapılan çalışmalarda 6-12 yaş arasında öğrenme güçlüğünün erkeklerde %67, kızlarda ise %33 oranında olduğu, 13-17 yaş arasındaki erkeklerde %66, kızlarda ise %34 oranında olduğu rapor edilmiştir. Ancak halen çoğu çalışma özellikle okuma bozukluğunun erkeklerde kızlara göre daha fazla olduğunu savunmaktadır.
Genetik
Genetik çalışmaları özellikle okuma bozukluğu olan aileler ve çocukları üzerinde yapılmıştır. Bu çalışmalarda, ailesel geçiş özellikle öne çıkmakta ve tek başına en önemli etmen olarak vurgulanmaktadır. Aile çalışmalarında dislektik bir anne ya da babanın olmasının çocukta okuma bozukluğu için önemli bir risk etkeni olduğu belirlenmiştir.
İkiz çalışmalarında tek yumurta ikizlerinde konkordans (eş hastalanma) oranı %68-83, çift yumurta ikizlerinde %23-38 olarak verilmektedir. Genlerin zeka ve öğrenme üzerindeki etkisini test eden bir çalışmada 12 yaşındaki 5.000 ikizde, 4 farklı test (genel bilişsel kapasite, okuma kabiliyeti, matematik becerisi, dil becerileri) uygulanmış ve özellikle kalıtımın okuma ve matematik öğrenme kabiliyeti üzerindeki etkisi göze çarpmıştır.
Özçivit Asfuroğlu, B. ve Fidan, S. T. (2016). Özgül öğrenme güçlüğü. Osmangazi Tıp Dergisi, 38(Özel Sayı 1), 49-54